Boşanma davasında aldatma delilleri bakımından diğer hukuk davalarından farklı deliller kullanılabilir. Delillerin hukuka uygun elde edilmiş olmaları gerekir. Çünkü sadece hukuka uygun deliller ile ispatlanmış vakıalar mahkeme kararına mesnet oluşturabilir.
Kural olarak, boşanma davalarında ispat yükü kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Aldatma (zina) boşanma davası kapsamında aldatılan eş, diğer eşin aldattığını ispatla yükümlüdür.
Aldatmaya yönelik kesin delil yoksa, sadece kesin olmayan karine varsa, karşı delil kullanılabilir. Karşı delil karine gereği ispat olunmuş sayılan olayın öyle olmadığını ispat eder.
Aldatma (zina) davasında tanık beyanları geçerlidir. Tanıkların birebir kendi gözleri ile gördüğü aldatmalar delil olur. Aldattığını itiraf eden birini duymak da tanık beyanı ile ispat araçlarındandır. Hakim tanıklara soru sorar ve boşanma davasında yalan beyan olup olmadığını anlar.
Boşanma davasında eşlerin telefon kayıtları incelenebilir. Bu kayıtlara göre, eşlerden biri karşı cinsle olağan olmayan saatlerde düzenli olarak görüşmüş ise, aldatmanın varlığı kabul edilir. Bunun için mahkemenin telefon kayıtlarını celp etmesi ve bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
Telefon mesajlarının ne şekilde ele geçirildiğine göre, boşanma davasında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı her somut olayda ayrı ayrı belirlenir. Telefon mesajları hukuka uygun şekilde ele geçirildiyse delil vasfını haizdir. Örneğin taraflar arasında gerçekleşen mesajlaşmalar mahkemeye delil olarak sunulabilir. Ancak bir eşin diğerinden gizli bir biçimde, şifre kırarak telefonunu ele geçirmesi ve telefonun içindeki mesajları mahkemeye delil olarak sunması hukuka aykırı ele geçirilmiş delil olarak kabul edilebilir.
Fotoğrafın boşanma davasında delil olması için ya halka açık bir yerde çekilmesi gerekir, ya başkalarının görebileceği şekilde yayınlanmış olması gerekir, ya da ortak konutta bulunmuş olması gerekir.
Boşanma davasında fotoğraf delili ispat aracı olarak kullanılmak isteniyorsa, fotoğrafın ne zaman çekildiği anlaşılır olmalıdır.
Hukuka aykırı olarak elde edilmeyen deliller bakımından, özel hayatın gizliliği kapsamına giren not defteri, günlük ve mektuplar, fotoğraflar vb. kişinin eşiyle birlikte yaşadığı ortak konutta bulunmuş ise hukuka uygun delil olur.
Evdeki kameralardan elde edilen ses kaydı ve görüntüler boşanma davasında aldatma delili olarak kullanılabilir. Daha çok güvenlik sebebiyle kamera kuran eşler, boşanma davası söz konusu olduğunda bu gibi verileri delil olarak kullanabilir. Ortak yaşam alanına eşlerin birbirine bilgi vererek yerleştirdiği kameradan alınan tüm ses ve görüntüler hukuka uygun elde edilmiştir.
Eşlerin kullandığı iletişim cihazlarında kendilerine kayıt yapıldığı uyarısı yapıldıktan sonra elde edilen ses ve görüntüler hukuka uygun olacaktır. Örneğin, telefon kaydı almak isteyen kişi, “konuşmalarımız kayıt altındadır” dedikten sonra diğer eş bu kayıtta elde edilen verilerin hukuka aykırı delil olduğunu iddia edemez.
Otel odasında karşı cinsten biriyle kalmış olmak, boşanma davasında aldatmanın delillerindendir. Ancak zorunluluk hali olması durumunda otel odasında birlikte kalmak aldatmaya delil olmaz.
Telefona yüklenen casus program sayesinde elde edilen deliller boşanmada hukuka aykırı delil olarak kabul edilir. Öte yandan, telefonda yapılan görüşmelerin hoparlörün açılması, ses yükseltici veya başka bir alet kullanılarak üçüncü kişilere dinletilmesi ile bu kişilerin söz konusu konuşmaya olan tanıklığı hukuka uygundur.
Elbette. Sosyal medya hesaplarındaki yazışmalar ve paylaşımların boşanma davasında delil olması için hukuka uygun yollardan elde edilmesi gerekir. Sahte bir sosyal medya hesabı aracılığı ile elde edilen yazışmalar hukuka aykırı olarak kabul edilir. Başka bir kimliğe bürünerek yapılan yazışmalar da hukuka uygun delil değildir. Ancak eşlerden birinin sosyal medyada yaptığı paylaşımlar, görüntüler, yazılar ve resimler gibi verilerin delil olarak kullanılabilmesi mümkündür. Özel yazışmaların delil olması için ise hacklemek gibi işlem olmaması gerekir. Evde ortada bırakılan cihazdaki mesajlar görülmüşse bunlar delil olarak kullanılabilir.
Aldatan eşin telefon kayıtları ancak mahkeme kararı ile çıkar. Boşanma davası açıldığında zina (aldatma) iddiası varsa, mahkemeden eşin telefon kayıt dökümünü ilgili Telekom şirketinden celp etmesi talep edilir. Mahkeme kararı ile telefon kayıtları celp edilir. Bu kayıtlar aldatma delili olabilir. Bundan başka şekilde sunulan kayıtlar boşanmada delil olamaz.
WhatsApp kayıtları celp edilebilen kayıtlardan değildir. Mahkeme WhatsApp’a müzekkere yazarak konuşma kayıtlarını göndermesini isteyemez. WhatsApp’ta yapılan konuşmalar veya mesajlar, boşanmada delil olarak kullanılacaksa, bunları taraflar sunmalıdır. Tarafların bu delilleri hukuka uygun olarak elde etmesi gerekir.
Eşler evlilik birliğinin yararını zedeleyen hareketlerden kaçınmakla yükümlüdür. Evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama yükümlülüğü eşlerin birbirlerini faaliyetlerinden haberdar etmelerini gerektirir. Ortak alana cihaz yerleştirme eylemi faaliyetleri birbirine bildirme yükümlülüğüne aykırı düşer. Bu eşin dürüstlük kuralına aykırı davranmış olduğu kabul edilir. Dolayısıyla aldatıldığını ispatlamak için hukuka uygun elde edilen deliller gerekir.
HMK m. 194’e göre, taraflar, dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdır. Yani taraflar dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıayı ispatladığını açıkça belirtmelidir. Mahkemenin delilleri sunmak için vereceği süreler kesindir. Buna göre kesin süreyi kaçıran taraf delil sunsa bile dikkate alınamaz.
Teksif ilkesi, tarafların iddia ve savunmalarını ve bunlara ilişkin delillerini yargılamanın belli bir aşamasına kadar mahkemeye sunabileceklerini ifade eder. Buna göre boşanma davasında taraflar ön inceleme aşamasına geçene kadar dilekçeleri ile tüm iddia ve savunmalarını ve bunları ispata yarayan araçlarını mahkemeye sunmalıdırlar. Ön inceleme duruşmasında mahkeme taraflara dilekçelerinde gösterdikleri fakat henüz mahkemeye sunmadıkları delillerini sunmaları için iki haftalık kesin süre verir. Bunun yerine getirilmesinden sonra tahkikat aşamasında ancak ıslah veya karşı tarafın açık muvafakati halinde iddia veya savunma genişletilebilir veya değiştirilebilir. Ön incelemeden sonra verilen 2 haftalık süre içerisinde o delil sunulmamış ise o delile dayanmaktan vazgeçildiği kabul edilir.
Boşanma davasında taraflarca getirilme ilkesi gereği, usulüne uygun dayanılmayan vakıalar kusur olarak yüklenemez. Mahkeme ancak tarafların dilekçelerinde dayandıkları vakıalara ilişkin inceleme ve değerlendirme yapabilir. Dava veya cevap dilekçesinde dayanılmayan vakıaların karşı tarafa kusur olarak atfedilebilmesi hukuken mümkün değildir. Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun bir biçimde ileri sürülmemiş olan vakıalar mahkemece kendiliğinden inelenemez ve hatta hâkim bu hususlarda hatırlatmada dahi bulunamaz. Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması hukuken mümkün değildir.
Anlaşmalı boşanma davası ihtilaflı mesele olmayan hallerde olur. Deliller ancak ihtilaf olması halinde lazım olur. Mahkemeyi deliller ile lehe karar vermeye ikna etmek gerekir. Yani boşanma anlaşmalı ise delile gerek yoktur. Çekişmeli boşanma davasında deliller sunulmalıdır.